Sosyal Medya

Makale

Yalanlara karşı hakikati savunmak…

İki yıldır, pek alışık olmadığımız bir ÅŸekilde, türlü yalanlara ÅŸahitlik ediyoruz. Bazen tek taraflı, bazen karşılıklı.
Milletimiz, görünen o ki, profesyonel yalancılarla karşı karşıya. Sistemli ve planlı çalışıyorlar. Eski olayların fotoÄŸrafları yeni olmuÅŸ gibi paylaşılıyor. Åžehirler ve ülkeler sıklıkla yer deÄŸiÅŸtiriyor. Yanı sıra iftiralar.

Sıralama bellidir: Önce millet bölünür, sonra memleket. Bu ağır yalanların milletin bölünmesini hızlandırdığı kesin. Bir proje gibi.
Öte yandan, yalanlarla, yalan söyleyerek mücadele edemeyiz. Bu, yalanı kalıcı hale getirir.
Sadece sosyal medya deÄŸil, bazı gazeteler de sıklıkla yalan haber yapmaya baÅŸladı. “Cezası neyse veririz.” Peki, karşı tarafın hayatı ve haysiyeti ne olacak? Kandırılan, yanıltılan insanlar?
***
Yalan kelimesinin çok geniÅŸ bir sözlük anlamı var. Kandırmak için söylenen söz, sahte, asılsız, gelip geçici, gerçeÄŸe uymayan, doÄŸru olmayan vb. Bana kalırsa, yalan, doÄŸru olmayandan daha fazlasıdır. Daha da 'basit'leÅŸtirip bir atalar sözüyle söyleyelim: Yalan ile iman aynı yerde durmaz.

Yalan, insana mahsustur ama insanî deÄŸildir. Yalandan kim ölmüÅŸ, diyorlar. Yalan, insanı deÄŸil, insanlığı öldürür.
'Atın dört ayağı vardır, yine de tökezler.' Elbette hata yaparız, yapıyoruz. Tam da burada, Peygamber Efendimiz'in ÅŸu mübarek cümlesini hatırlatalım: 'Mümin hata yapar ama asla yalan söylemez.' Bir uyarı daha: 'Åžaka da olsa, yalan söylemeyin.'
Yalan söylemek, dilin afetlerindendir. Evet, iki dilli olmak da öyledir.
***
Yıllar evvel, “yalancı ÅŸahit, nasılsın, iyi misin? / dertleÅŸelim gel, hasar tespiti için” diye yazmıştım.
İnanıyorum ki, yalandan daha yıkıcı ve yakıcı olanı yoktur.Onunla bir ÅŸey kuramaz, fakat çok ÅŸey yıkarsınız. Gidersiniz, dönemezsiniz.

Yalanını yakaladığınız bir insanın doÄŸrularına bile ÅŸüpheyle yaklaÅŸmanız, yalanın ne kadar yıkıcı olduÄŸunu gösterir.
Tezer Özlü, “hiç kimseyi yalan söylediÄŸini anlayacak kadar tanımak istemiyorum” diyor. Tanıdık ve üzüldük.
Siyasi yahut edebi ikballeri için yalan söyleyen çok kimse gördüm. Yalan, her ÅŸeyden önce, iÅŸlerimizin ve iliÅŸkilerimizin bereketini kaçırır, kaçırıyor. Dönüp bakıyorsunuz ki, yanınızda veya elinizde bir ÅŸey kalmamış. Kalmış da kalmamış.
Bu ve benzeri nedenlerden dolayı, hüküm kesindir: “Yalandan uzak dur!”
***
Evet, dünya tükenir, yalan tükenmez.
Bu sözün ne anlama geldiÄŸini çok düÅŸündüm. Dünya, zaten 'yalan' deÄŸil mi? Ortaya, 'yalan tükenir, yalan tükenmez' gibi bir ÅŸey çıkıyor. İnsan dünyaya ait deÄŸildir, fakat yalan dünyaya aittir. Böylece, bir kez daha aynı yere gelmiÅŸ oluyoruz: 'Ey iman edenler, iman ediniz.'

Bugün, atalarımıza çok iÅŸ düÅŸtü. 'Ardıcın közü, yalancının sözü olmaz' demiÅŸler.
Söz, insanın tutma yeridir. Rahatlıkla, buradan kalkıp ÅŸuraya varabiliriz: Yalanın tutma yeri yoktur. Tekrar köz ve söz bahsine dönersek, yalanın sözden sayılmadığını görürüz. Devamını siz getirin.
Hazır kafiyeyi yakalamışken, güzel bir hatırlatma yapalım: 'Özü doÄŸru olanın sözü de doÄŸru olur.'
Bu da Hazreti Ali'den: 'Dilsiz ol, yalancı olma.' Çünkü 'yalan kadar insanı alçaltan baÅŸka bir ÅŸey yoktur.'
***
Bazen duyuyorum. Mecburiyetten kaynaklanan 'beyaz yalan'lardan bahsediyorlar. Böylece, yalana masumiyet elbisesi giydirmiÅŸ oluyoruz.

Bir kere, yalanın rengi olmaz, renksizdir o. Bu yüzden de her kılığa girer, her yerde karşımıza çıkar. Buna, bulunduÄŸu ortamın rengini almak da diyebiliriz. Bilmem anlatabildim mi?
Örnekleri çoÄŸaltabiliriz. Sözgelimi 'yalancı bahar' diyorlar. AÄŸaçlar, çiçekler ve hayvanlar yalan söylemez. Ä°nsan nasılsa, karşısındakini de öyle sanırmış.
Cahit ZarifoÄŸlu, 'ne çok acı var' demiÅŸti. Biz de ÅŸunu diyelim: Ne çok yalan var.
Åžimdi, bütün bu 'bilgiler' eÅŸliÄŸinde, 'bir insanı kandırmak' meselesini tekrar düÅŸünelim.

yenisafak.com

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.